Ta’limü’l Müteallim kitabı; Hanefi fıkıh alimi ve eğitimci olan Burhâneddin ez-Zernûcî tarafından yazılmıştır. İsminden anlaşılacağı üzere “öğrenim yöntemleri/usüllerini” 13 bölüm üzerinden okura faydalanabileceği bir dil ve üslup ile anlatan yazar, bu sayede günümüzde ve sonraki zamanlarda da rahatlıkla anlaşılabilir bir eser ortaya koymuş. Ezberciliğin doğru olmadığını ilmi öğrenmenin yöntemlerinin başında dersi bizzt hocalardan dinleyip öğrenmenin üzerinde durur. Hadisler, hikayeler, şiirler ve önemli alimlerle eseri daha da önemli kılmıştır. Osmanlı zamanında ders kitabı olarak okutulmuş bir eserdir.
Bölümler ve içerisinden bazı önemli bilgiler bu yazı içerisinde aşağıda sunulmuştur.
İlim ve Fıkhın Mahiyeti ve Fazileti
“İlim taleb etmek her müslüman kadın ve erkeğe farzdır” (Hadis-i Şerif)
Buradan kast edilen bütün ilimler değildir. Sadece İlm-i hâl ilminin farz kılınışıdır.
Bir kimse hangi alanda çalışıyorsa o alan hakkındaki haram olan şeyleri bilip kaçınması farzdır. Aynı şekilde tevekkül, inabe, haşyet, rıza gibi kalbin durumlarını bildiren ilimleri de bilmek farzdır.
Allah Teâlâ insanoğlunun ilimle meleklerden üstün olduğunu izhar etmiştir ve meleklere, insana secde etmesini emretmiştir. İlmi öğrenmek ancak amel etmek için olmalıdır. Zira ilmiyle amil olmak ahiret için dünyayı terk etmektir.
Eğitim Sürecinde Nasıl Bir Niyete Sahip olmalı?
İlim talebesinin niyeti; Allah’ın rızası, ahiret yurdu, nefsini ve başkalarını cehaletten kurtarmak, dini ihya etmek ve islami baki kılmak olmalıdır. Zira İslâm’ın bekâsı ancak ilimle mümkündür.
Bir kimse ilmi kendi nefsi için değil de ; emr-i bi’l ma’ruf neyh-i ani’l münker, hakkın uygulanması ve dinin izzetini yüceltmek için yapıyorsa bu meştudur. İlim talibinin bu konuyu düşünmesi gerekir. Zira büyük çalışmanın sonunda elde ettiği ilmi, fani dünya için harcayıp zayi etmemelidir.
İlim, Hoca, Ders Arkadaşı seçimi ve Tahsilde Sebat Etmek
Talebe, ilk olarak tevhid ve marifet ilmini öğrenir. Allah Teâlâ’yı delilleriyle bilir. Her ne kadar, mukallidin imanı sahih olsa da delilleri öğrenilmediği sürece kişi günahkar olur.
İlmin eskisini, yani selefe ait olanını öğren, sonradan meydana çıkarılmış yeni ilimlerle uğraşma. Büyük ulemaların yok olmasından sonra meydana çıkan cedelle uğraşmaktan sakın.
Bir ilimde ilerleyen talebenin o ilmin bütün inceliklerini kavrayana kadar diğer ilimlerle meşgul olmaması gerir.
Ders arkadaşı seçiminde Asil, Allah’tan korkan ve iyi mizaçlı olanı ön planda tutup; tatili seven, müfsid ve bozguncu biriyle arkadaşlık etmemelidir.
İlmi ve Ehlini yüceltmek
İlim talebesi ilme ve ilmin faydasına ancak ilmi ve ehlini yüceltmekle nail olur. Hocasına saygı duyarak ilme ulaşır.
Rivayet edildiğine göre Halife Harun Reşit oğlunu ilim ve edep öğrenmesi için Esmai’ye göndermiş. Halife bir gün Esmai’yi abdest alırken görmüş. Oğlu Esmai’nin ayağına su döküyor, Esmai de ayağını yıkıyormuş. Bunu gören Halife sinirlenmiş ve Esmai’ye kızmış: “Ben sana oğlumu ona ilim ve edeb öğretesin diye gönderdim. Niye ona bir eliyle sana su dökerken diğer eliyle ayağını yıkamasını emretmiyorsun!” demiş.
Talebenin hangi ilmi okuyacağına tek başına karar vermesi doğru olmaz. Bu işi hocasına havale etmesi faha uygundur. Çünkü tecrübesi ve talebeye hangi ilmin daha münasip olduğunu bilmesiyle bu işe uygun olan kişi hocadır.
Kitap ve Güzel Yazı’ya gerekli önemi göstermeyen kişiler de ilim ehlinden olmazlar.
İlim Tahsilinde Gayret, Devamlılık ve Azim
Bu konuya işaret eden ayet-i kerime şöyle buyurur:
“Ey Yahya! Kitabı kuvvetlice tut.” (Meryem 12)
“Bizim yolumuzda cihat edenleri elbette biz onları yollarımıza ileteceğiz” (Ankebut 69)
Denilir ki, kim bir şey ister ve çalışırsa ona ulaşır, kim kapıyı çalar ve beklerse içeri girer. Çalışıp yorulduğun miktarda istediğin dereceye ulaşırsın.
“Muhakkak ki bu din metindir, sağlamdır. Onu yumuşaklıkla yaşayın. Allah’a kulluk namına kendinizi yıpratmayın. Zira güçten düşen adam için ne gidebileceği bir yol ne de baki olacağı bir güç kalmıştır.” (Hadis, el Behaki, Sünenü’l Kübra 3-18 Hadis No:4520)
Denilmiştir ki, tembellik ilmi kıssaların faziletlerinin az düşünülmesinden dolayı meydana gelir. Talebenin kendini ilimle elde etmekle, çalışmakla ve ilmin faziletini düşünmeye devam etmekle yorması gerekir. Zira ilim kalır dünya malı ise yok olur gider.
Derse Başlama Günü Miktarı ve Tertibi
“Hangi iş Çarşamba günü başlarsa ancak tamam olur” (Hadis-i Şerif)
Hadisine istinaden bazı önemli hocalarımız derslerine Çarşamba günü başlarmış.
Hocalarımızın “İlme yeni başlayan kimsenin ders miktarı, onu iki kere tekrarladığında hafızasında tutacak kadar olmalıdır. Akabinde her gün, kelime kelime arttırılmalı ve bu böyle devam ettiği sürece, ne kadar artarsa artsın talebe iki defada ezberleyebilecektir” dediğini aktarır. Başlangıçta az ders çok tekrar metodu uygulanmalıdır.
Hocanın anlattığı mevzuları talebe, bizzat hocadan anlamaya çalışması, üzerinde düşünmesi ve tekrar etmesi gerekir. Şayet ders az olursa, çok tekrar ve düşünmekle ders anlaşılabilir.
Talebenin bütün vakitlerinde ilmin inceliklerini kavramak için düşünmesi ve buna alışması gerekir. Zira incelikler, ancak ve ancak düşünerek idrak edilir.
Sana fayda sağlayacak şeyleri al, sıkıntı verecek şeylerden uzak dur. Ebu Yusuf kendisinde bu kadar ilmi nasıl elde ettin? diye sorulduğunda: ” İstifade konusunda çekimser kalmadım, ifade konusunda da cimri davranmadım” diye cevap vermiştir.
İlim talebesini diliyle, bedeniyle ve malıyla Allah’a şükretmesi gerekir. Eğitim hayatındaki başarısını ve kolay anlamasını kendinden değil de, Allah’ın kendisine bir lütfu olarak görmesi lazım gelir.
Akılla amel etmek kendi acziyetini itiraf etmek demektir. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Kendini bilen Rabbini bilir”
Talebenin dersini tekrar etmesi için, tekrar müddetini ve sayısını belirlemesi gerekir. Dünün dersini beş kere, iki gün önceki dersi dört kere, üç gün önceki dersi üç kere, dört gün önceki dersi iki kere, beş gün önceki dersi bir kere tekrar etmesi gerekir. Bu yönderm talebenin dersi iyice bellemesi için en iyi yöntemdir.
Tevekkül
Talebe ilim tahsil sırasında tam bir tevekküle sahip olup, rızık gibi, kalbi meşgul edecek meselelere önem vermemesi gerekir. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Öyle bir günah vardır ki, bu günaha ancak insanın geçim sıkıntısı yaşarken çektiği acılar kefaret olur.”
Bilinmelidir ki eğitim için yolculuğa çıkmak zahmetsiz bir iş değildir. Zira ilim tahsil etmek çok mühim bir iştir. Bir çok alime göre ilim öğrenmek Allah yolunda savaşmaktan daha faziletli bir iştir. Başarı ise ancak yorgunluk ve meşakkat miktarıncadır.
Kim bu meşakkatlere sabrederse ilmin lezzetinin dünyadaki lezzetlerin üstünde bir lezzet olduğunu anlar.
Tahsil Çağı
İlim tahsili için en uygun dönem gençlik dönemidir. En iyi vakitte seher vaktiyle akşam-yatsı arasıdır.
Şefkatli Olmak ve İyilik Yapmak
İlim talebesinin hiç kimseyle gereksiz yere tartışmaya girip vaktini ziyan etmemesi gerekir. İyilik iyilikle kötülük kötülükle karşılık bulacaktır. İnsanlara kötü zan beslemekten sakınmak gerekir. Zira düşmanlığın kaynağı kötü zandır.
İstifade
Talebenin ilimde fazilet sahibi olması için bütün vakitlerini istifadeli bir şekilde geçirmesi gereir. İlimden istifade etmenin yolu ise, her duyduğu faydalı bilgiyi anında yazması için yanında divit(kalem) bulundurmaktan geçer.
Hz. Ali (radıyallahu anh) buyurmuştur: “Eğer iş üzerinde isen o işi bitirene kadar devam et. Allah’ın ilminden yüz çevirmen sana pişmanlık ve başarısızlık olarak yeter. Bundan gece ve gündüz Allah’a sığın.”
Öğrenim Sırasında Günahtan Sakınma/Vera
Peygamber Efendimiz’den (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle bir hadis vârid olmuştur: “Talebenin Allah korkusu arttığı sürece ilmi o kimseye fayda vermeye başlar. İlim okumak kolay olur ve birçok fayda sahibi olur.”
Ezberi Güçlendiren Şeyler ve Unutmaya Sebep Olan Şeyler
Hafızayı güçlendirmenin en kuvvetli yolu
- Ciddi Çalışma
- Süreklilik
- Yemeği az yemek
- Gece namazı
- Kur’an-ı Kerim tilaveti
Denilir ki; hafızayı en çok güçlendiren Kur’an-ı Kerim’i yüzüne bakarak okumaktır. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Ümmetimin yapacağı en faziletli amel Kur’an-ı Kerim’i yüzüne bakarak okumaktır.”
- Misvak Kullanmak
- Bal içmek
- Şekerle karıştırılmış günlük
- Aç karnına her gün yirmi bir adet siyah kuru üzüm yemek.
Unutkanlığın sebepleri şunlardır
- Günah ve isyanın çokluğu.
- Dünyalık tasa ve kaygılar.
- Çok işle alakalı ve meşgul olmak
İlmi unutmanın sebepleri şunlardır
- Kuru kişniş yemek
- Ekşi elma yemek
- Asılmış birine bakmak
- Kabir yazılarını okumak
- Deve katırları arasında dolaşmak
- Canlı biti yere atmak
- Ense çukurundan hacamat yaptırmak
Rızkın Bollaşmasını Sağlayan ve Engelleyen; Ömrü Uzatan ve Kısaltan Şeyler
Hadis-i Şerif - (Tirmizi (2140), Ahmet 5/277)
-
Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Kaderi ancak dua değiştirir. Ömrü ancak hayır uzatır. Bir kimsenin rızını kendi kendine yaptığı günahları sebebiyle kesilir.” (Tirmizi (2140), Ahmet 5/277)
Bu hadisten şunlar anlaşılır;
- Günah işlemek rızkın azalmasına neden olur.
- Özellikle yalan söylemek daha şiddetlidir. Zira bu fakirlik geririr. Nitekim bunun hususi bir hadis-i şerif vârid olmuştur. Ayrıca sabahları uyumakta rızkı keser.
- Çok uyumak fakirlik getirdiği gibi, ilmin de azalmasına sebep olur.
Rızkın kesilmesine neden olan diğer sebepler: (Sahabelerin sözleri)
- Çıplak uyumak
- Çıplak bevletmek
- Cünüpken yemek yemek
- Yaslanarak yemek yemek
- Sofrada kırıntı bırakmak
- Soğan ve sarımsağın kabuğunu kopararak soymak
- Geceleyin evi bezle silip süpürmek
- Evi dağınık çöp içerisinde bırakmak
- Hocaların önünden yürümek
- Anne-babaya adlarıyla hitap etmek
- Herhangi bir ağaç parçasıyla kürdan yapmak
- Çamur ve toprakla elleri yıkamak
- Eşiğe oturmak
- Kapının sadece bir bölmesine yaslanmak
- Tuvalette abdest almak
- Elbiseyi giyinikken dikmek
- Elbiseyle yüzü kurulamak
- Evde örümcek ağları bırakmak
- Namazı hafife almak
- Sabah namazından sonra camiden çıkmak için acele etmek
- Çarşıya erken vakitte gidip geç dönmek
- Dilenen fakirden ekmek parçaları satın almak
- Ebeveyne kötü duada bulunmak
- Kapların ağzını örtmemek
- Üfürerek lambayı söndürmek
Diğer sebepler
- Kırılıp birleştirilmiş kalemle yazı yazmak
- Kırık tarakla taramak
- Ana-babaya duayı terketmek
- Oturarak sarık bağlamak
- Fakirlik korkusundan cimrilik yapmak
- Pintilik
- İsraf
- Tembellik
- Yılgınlık
- Üzerine vazife olan işleri yapmakta gevşek davranmak
Rızkı bollaştırıp hafızayı güçlendiren şeyler
- Kuşluk namazı kılmak
- Uyku vaktinde Vakıa Suresini okumak
- El-Mülk Suresini okumak
- El-Müzemmil Suresini okumak
- Elem neşrah leke sadrak okumak
- Ezandan önce mescitte hazıl olmak
- Temizliğe sürekli önem göstermek
- Vitri evde kılmak
- Vitirden sorna dünya kelamı konuşmamak
- Boş kelam söylememek.
- Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Sadakayla rızkın gelmesini dileyin” (İbn-i Adiyy bu hadisin uydurma olduğunu söylemiştir.)
- Sabahları erken uyanmak tüm nimetlerde özellikle rızıkta berekettir.
- Güzel yazmak rızık anahtarındandır.
- Güler yüz
- Hoş söz
- Tadil-i Erkana, vaciplere, adaplara ve sünnetlere riayet ederek huşu içinde namaz kılmak.
- Evi süpürmek ve kapları tenceleri yıkamak.
Ömrün bereketlenmesine vesile olan şeyler
- İyilik yapıp, insanlara eziyet vermemek
- Akrabayı ziyaret
- Yaşlılara saygı göstermek
- Zaruret harici yaş dalları kesmemek
- Abdesti güzel almak
- Namazı ihtimam göstererek kılmak
- Kur’an okumak
- Hac ve umre arası Kur’an okumak
- Sağlığa dikkat etmek
- Ve şifa verdiği vârid olan duarak okumak ve şifa beklemek.