Yakınlık, ahbaplık, ülfet, üns: Perî-zâdım aceb kimlerle ünsiyettedir şimdi / Demez mi âşık-ı mihnet-keşim gurbettedir şimdi (İzzet Molla’dan). Enîs-i cehl eder insânı câhillerle ünsiyyet / Yakar pervâneyi misbâh ile bak germî-i ülfet (Tevfik Fikret’ten). Nina’nın elini okşayarak ve şimdi artık tanımış gibi ünsiyetle yüzüne bakarak halim sesiyle, “Kurtaracağız” diyor (Refik H. Karay).
ѻ Ünsiyet etmek: Yakınlık kurup dostluk etmek: Yavaş yavaş ederim dalgalarla ünsiyyet (Hüseyin Sîret).
Kaynak : https://lugatim.com
« Sözlüğe geri dön.