Teselsül


« Back to Glossary Index

1. Kesintisiz olarak birbirini tâkip etme, zincirleme devam etme: Onun nesli cevâhir-rişte-i imtidâd-ı zaman olup kıyâmete dek teselsül bula (Fuzûlî). Bülbüller edince fasla âgāz / Vâdîde eder teselsül âvâz (Muallim Nâci). Bu gecikmiş mülâhazaları daha fazla teselsül ettirmeyi bî-fâide addediyorum (Ahmet Hâşim). Târihî hâdiseler belli bir nizam ve teselsül yâni muayyeniyet içersinde gelişir (Ümit Meriç).
2. hukuk. Birden fazla kimsenin bir alacaklıya karşı sorumlu olması veya birden fazla alacaklının bir borcu istemeye hakkı olması durumu.

 

Kaynak : https://lugatim.com

« Sözlüğe geri dön.