Terkip


« Back to Glossary Index

1. Birkaç şey birleşip yeni bir şey meydana getirme: Derlediği zengin bilgi ve fikirleri Kutadgu Bilig’de terkip ederek kaynaktan (orjinal) bir eser meydana getirmiştir (Ahmet Kabaklı).
2. Bu birleşme sonunda meydana gelen şey: Ummanda mevcut unsurların bu mini mini kadehte tam bir terkîbi mevcuttur (Refik H. Karay). Yeni bir terkîbin doğmasına, bir çınar gibi yetişip kök salmasına sebep olduğunu acaba hissetmiş miydi? (Ahmet H. Tanpınar). Ankara uzun târihinin şaşırtıcı terkipleriyle doludur (Ahmet H. Tanpınar).
3. Bir sanat eserinde şekillerin, renklerin birbirine uygun biçimde düzenlenmesi, kompozisyon: Akıl ile his, hendese ile îman, mîmârî eserlerinde en güzel ve en yüksek terkiplerini yaparlar (Mehmet Kaplan – Ö.T.S.).
4. kimya. Birleşim.
5. dilb. Tamlama: Çünkü bu izdivaçlardan yukarıda söylediğimiz gibi “nur topu” gibi güzel kelimeler, renkli ve ışıklı yeni terkipler doğmuştur (Nihad S. Banarlı – Ö.T.S.).

● Terkîbî (ﺗﺮﻛﻴﺒﻰ) sıf. (nispet eki -і ile) Terkîbe dayanan, terkiple ilgili: Tabiat veya metnin doğrudan doğruya tesiri güzel, çirkin, hoş, nâhoş gibi basit hükümlerle ifâde olunan terkîbî intibâlardan ibârettir (Mehmet Kaplan).

 

Kaynak : https://lugatim.com

« Sözlüğe geri dön.