1. Konuşan, söyleyen kimse: Yüzüne baktığı mütekellimin sözünü yüzüne bakmadığı mütekellimin sözünden daha ehemmiyetli bir sûrette (…) telakkî etmesi tabiî değil midir? (Muallim Nâci). Filhakîka görünüşteki bu iki vücûda rağmen ne mütekellim ne de muhâtap vardı (Sâmiha Ayverdi).
2. dilb. Birinci şahıs.
3. Kelâm ilmiyle uğraşan kimse, kelâm âlimi.
● Mütekellimin (ﻣﺘﻜﻠّﻤﻴﻦ) sıf. (Ar. çoğul eki -іn ile) Kelâm âlimleri, kelâmcılar: Kelâm ilminde Ehl-i Sünnet’in iki reisi vardır; birisi (…) imâm-ı mütekellimin unvânıyle şöhret bulan Ebû Mansur Mâtürîdî ve ikincisi (…) Basralı Ebü’l- Hasan Eş’arî… (İsmâil H. Uzunçarşılı).
Kaynak : https://lugatim.com
« Sözlüğe geri dön.