Muhtasar


« Back to Glossary Index

 

1. Ayrıntılı olmayan, derli toplu, kısa, öz, mücmel: Can demişler dudağına hey hey / Bu sözü gör ne muhtasar dediler (Nesîmî). Çeşitli fazîletleri ihâta eden muhtasar sözleri çoktur (Kâtip Çelebi’den Seç.).
2. Gösteriş ve tantanadan uzak, gösterişsiz: Âilemle muhtasar bir vedâ… Babamın kıymetli nasîhatlerini aldıktan sonra vapura atladım (Ömer Seyfeddin). Furgondan çıkan eşyâsı muhtasardı (Fahri Celâl).
3. i. Büyük kitapların ayrıntı ve tekrarları çıkarılarak meydana getirilen kısaltılmış şekli: Cennâbî târihinin Türkçe tercümesi ve bir de muhtasarı vardır (Orhan Ş. Gökyay).
● Muhtasaran (ﻣﺨﺘﺼﺮﺍً) zf. (muḫtaṣar’ın tenvinli şekli) Kısaca, muhtasar olarak.

 

Kaynak : https://lugatim.com

« Sözlüğe geri dön.