1. Karşılıklı konuşma, sohbet etme.
2. İlmî, fikrî, edebî bir konu üzerinde tartışma, münâzara: Mübâhaseye lüzum göstermeyecek kadar tezâhür etmiş bedîhiyattan biridir ki Türkçe’nin bugün iktisap ettiği şekil o temasların yavaş yavaş teessüs etmiş bir hâlidir (Hâlit Z. Uşaklıgil).
ѻ Mübâhase etmek: Karşılıklı konuşmak, fikir tartışması yapmak: Fransa akademi âzâsından biri mecliste mübâhase ederken elfâz-ı galîza istîmal etmiş (Fâik Reşat).
● Mübâhasat (ﻣﺒﺎﺣﺜﺎﺕ) i. (Ar. çoğul eki -āt ile) Mübâhaseler, karşılıklı konuşmalar, fikir tartışmaları: Napolyon (…) mübâhasât-ı siyâsiyyeye dalıp da dört saat kaybetmemiş (…) olsaydı Vaterlo hezîmet-i müdhişesine uğramazdı (Cenap Şahâbeddin)
Kaynak : https://lugatim.com
« Sözlüğe geri dön.
