1. Gerekme, gerektirme: Bâzıları da, “Hürriyeti zamânın iktizâsına göre derece derece vermelidir” der (Nâmık Kemal). Veren o hâle vücûd iktizâ-yı fermânı (Abdülhak Hâmit). Cehâletin hissî taassupla feverânına meydan vermemek vazîfem (Yusuf Z. Ortaç).
2. Lüzum, gerek: Sabah olduktan sonra iktizâsına göre hareket ederler (Kâtip Çelebi’den Seç.).
3. İhtiyaç: Yerinde durup sâir askeri iktizâsına göre kullanalar ve bozgun olup ümit kesildikte zarûrî bir tarafa çıkmak dahi hünerdir (Kâtip Çelebi’den Seç.).
ѻ İktizâ etmek (eylemek): Gerekmek: Elbet sizin fazîletiniz iktizâ eder (Abdülhak Hâmit). Bâzan başkalarını nezâkete mecbur etmek için kaba görünmek iktizâ eder (Cenap Şahâbeddin).
● İktizâsınca zf. (iyelik ve eşitlik hâli eklerinin kalıplaşmasıyle) Gereğince, gereğine göre, gerektirdiği şekilde.
Kaynak : https://lugatim.com
« Sözlüğe geri dön.
