1. Nitelikler, keyfiyetler, hassalar.
2. Bir toplumda okumuş yazmış olanlar sınıfı, ileri gelenler, seçkin sınıf. Karşıtı: AVAM: Bu cevap bittabi havassın handesini, avâmın hayretini îcap eyler (Fâik Reşat). Sen de tıpkı onun gibi milletini avam, havas diye ikiye ayırma (Ömer Seyfeddin).
3. Bâzı şeyler üzerinde mânevî etki yapmak ve bâzı hastalıkları iyileştirmek için belli şartlarda, belli miktarda okunan veya yazılan duâlar: Bu esnâda rahatsızlanıp şifâ bulmak ve tedâvi için tıp ilmiyle iştigal olundu. Rûhânî yollardan tedâvi için ilm-i huruf ve esmâ ve havas kitapları görülüp mizâca îtidal geldi (Kâtip Çelebi’den Seç.). Burada, duâlarla elde edilecek netîcelerden bahseden bir ilim dalı hakkında bilgi verilmektedir. Havas adı altında toplanan ve her biri insan oğlunun bir dileğini karşılayacak hassaları hâiz olduğuna inanılan bu duâların neler olduğu, harflerin, isimlerin, efsunlarda kullanılan duâların, Kur’ân-ı Kerîm’in ayrı ayrı hassaları bulunduğu söylenir (Orhan Ş. Gökyay).
4. Osmanlı Devleti’nde pâdişah ve devlet ricâline ayrılan arâzi, has durumundaki topraklar.
5. tasavvuf. Ârifler ve tarîkat ehli arasındaki hakkın seçkin kulları: Havas avâmın yaşadığı dînî hayatla yetinmez, bunun üstünde bir dînî hayat yaşamak için çabalar. Hassü’l-havas ise en mükemmel bir dînî ve mânevî hayat yaşar, tasavvuf avâmın değil havassın yoludur (Süleyman Uludağ)
Kaynak : https://lugatim.com
« Sözlüğe geri dön.