Hâdis


« Back to Glossary Index

1. Meydana çıkan, zuhur eden (şey).
2. din. Kadim olan Allah’a nispetle yoktan yaratılmış olan, ezelî olmayan, sonradan var olan (şey). Karşıtı: KADİM: Dünyâyı kadîm anladı kimi kimi hâdis / Nûh anladığın oğlu iken bilmedi Yâfes (Rûhî-i Bağdâdî). Ben o Mısrî’yem vücûdum şehrine şâh olmuşam / Hâdisim gerçi velî ma’nâda sırr-ı akdemim (Niyâzî-i Mısrî). Allah kadim, kâinat hâdistir (Hayri Bilecik).
ѻ Hâdis olmak: Ortaya çıkmak, zuhur etmek, meydana gelmek: Mütekellimin beyninde ihtilâf hâdis oldu (Muallim Nâci). Bir ara ittifâk-ı müsennâ, bilâhare îtilâf-ı müselles hâdis oldu (Ahmet Râsim). Mutlaka her toplantıda her hâdis olan şeye mümas fıkraları vardı (Hâlit Z. Uşaklıgil).

 

Kaynak : https://lugatim.com

« Sözlüğe geri dön.