
NEM VE YAĞIŞ
NEM
- Atmosferdeki su buharına “nem” denir.
- Havada her zaman nem vardır. Ancak nem miktarı, bulunulan yere ve zamana göre değişir.
- Atmosferdeki su buharı miktarı genel olarak;
- Ekvator’dan kutuplara gidildikçe,
- Alçak yerlerden yükseklere çıkıldıkça,
- Deniz kenarından karaların iç kısımlarına gidildikçe azalır.
- Atmosferdeki su buharının tamamı troposfer katında bulunur.
- Nem, hava olaylarını oluşturur. Isınma ve soğumayı yavaşlatması bakımından oldukça önemlidir.
1-Mutlak Nem (Salt Nemlilik)
- 1m³ havanın içinde bulunan su buharının gram olarak ağırlığına “mutlak nem” denir.
- Havanın nemi “higrometre” ile ölçülür.
- Mutlak nem miktarı buharlaşmaya bağlı olarak değişir.
- Yüksekten alçağa, Kutuplardan Ekvator’a, iç kesimlerden kıyılara, kıştan yaza, geceden gündüze doğru artar.
2-Maksimum Nem – Doyma Noktası
- Belirli sıcaklık ve basınç altında havanın taşıyabileceği en fazla nem miktarıdır.
- Hava belirli sıcaklıkta taşıyabileceği en fazla su buharını taşıyorsa bu havaya “doymuş hava” denir.
3-Bağıl Nem (Nispi Nem)
- 1m³ havanın içindeki nemin (mutlak nemin) havanın taşıyabileceği en yüksek nem miktarına (maksimum neme) oranıdır.
- Aşağıdaki gibi ve yüzde (%) olarak ifade edilir.
- Bağıl Nem (%) = Mutlak Nem ÷ Maksimum Nem x 100
NOT: Hava sıcaklığı arttıkça doyma noktası (maksimum nem miktarı ) artacağından bağıl nem oranı azalır. Hava soğudukça doyma noktası (maksimum nem) azalacağından bağıl nem oranı artar. |
- Bağıl Nem = Mutlak Nem ÷ Maksimum Nem x 100
- Mutlak Nem ↑ – Bağıl Nem ↑
- Maksimum Nem ↑ – Bağıl Nem ↓
- Sıcaklık ↑ – Maksimum Nem ↑
- Sıcaklık ↑ – Bağıl Nem ↓
Nem Açığı: Bağıl nem oranı ile doyma noktası arasındaki farktır.
- Örneğin; havada bağıl nem %80 ise %100’e ulaşmak için nem açığı %20’dir.
- İçinde çok düşük nem açığı bulunan havaya “kuru hava,” doyma noktasına yakın havaya nemli hava, bağıl nemi %100 olan havaya “doymuş hava” denir.
Yoğunlaşma: Havadaki gaz halinde bulunan su buharının tekrar katı veya sıvı hale geçmesidir.
- Yoğunlaşmanın meydana gelmesi havanın nem bakımından doyma noktasını aşmasına bağlıdır.
- Yoğunlaşmanın gerçekleşebilmesi için temel şart havanın soğumasıdır.
Yoğunlaşma Şekilleri
Sis ve Bulut
- Havanın yüksek yerlerde yoğunlaşmasıyla bulut, yeryüzüne yakın yerlerde veya yeryüzünde yoğunlaşmasıyla sis oluşur.
- Sislerin ve bulutların içinde yeterli büyüklüğe erişememiş su damlaları vardır.
- Sis: Sislerde görüş mesafesi azalmış 1 km’den aza düşmüştür.
- Görüş mesafesi 500-1000 metre arası olursa hafif sis
- 200-500 metre arası olursa normal sis
- 200 metreden az olursa yoğun sis denir.
- Sis oluşumu aşağıdaki şekillerde gerçekleşir.
- Yeryüzü gece boyunca aşırı soğur.
- Yere temas eden havanın soğuması ile oluşan sislere radyasyon sisleri denir.
- YB alanlarında, geniş platolarda ve iç bölgelerde görülür.
- Sıcak ve soğuk okyanus akıntılarının karşılaşma alanlarında sis yoğundur. Okyanuslarda deniz ulaşımını aksatır.
Bulut Şekilleri
- Dikey hava hareketinin olduğu yerlerde adyabatik soğuma ile havanın içindeki nem yoğunlaşarak bulutları oluşturur.
- Alçak bulutlar
- Orta bulutlar
- Yüksek bulutlar
- Bulutluluk “nefometre” ile ölçülür.
- Bulutluluk dağılışı “İsoneph” (eş bulutluluk) eğrileri ile gösterilir.
- Gökyüzündeki bulutların kapladığı alanın gökyüzüne oranına bulutluluk denir.
- Gökyüzünün tamamı 10 kabul edilir. 0-2 orana açık gün, 2-8 orana bulutlu gün, 8-10 orana kapalı gün denir.
Şekillerine göre
- Sirrüs: Çok yüksekte bulunur. Tüy şeklindedir.
- Stratüs: Tabaka bulutlardır. Gökyüzü görünmeyecek şekilde gökyüzünün büyük kısmını kapatır.
- Kümülüs: Küme bulutlarıdır. Taban düz ve karnabahar görünümlüdür.
- Yüksekliklerine göre
- Yüksek Bulutlar: Çok yüksektedir. Buz kristallerinden oluşur. Sirrus bulutları örnektir. Tabanı yerden en az 6 km yüksektir.
- Orta Bulutlar: Yerden 2-6 km yükseklik aralığında bulunur. Alto kümülüs ve alto stratüs bulutları örnektir. Alto orta demektir.
- Alçak Bulutlar: 2 km’den daha alçakta bulunan bulutlardır. Genelde su damlalarından oluşur. Kışın buz kristalleri içerir. Stratüs, stratokümülüs ve nimbostratüs alçak bulutlardır.
YAĞIŞ
- Havadaki su buharının yoğunlaşarak katı veya sıvı tanecikler halinde yere düşmesine yağış denir.
- Yağış miktarı “plüvyometre” ile ölçülür.
- Ölçüm 1 günde düşen yağışın bıraktığı su miktarına göre yapılır.
- Ölçüm 1 m²ye düşen yağışın kg olarak ağırlığı diye ifade edilir.
Oluşumlarına Göre Yağışın Çeşitleri
- Konveksiyonel (Yükselim) Yağışlar
- Isınmaya bağlı olarak yükselen hava kütleleri belirli bir seviyede soğur ve yoğunlaşarak konveksiyonel yağışları oluşturur.
- Dünya’da yıl boyu Ekvator çevresinde, yaz aylarında karasal alanlarda, ülkemizde ise ilkbahar aylarında İç Anadolu’da (kırkikindi), yaz aylarında Doğu Anadolu’da görülen yağışlardır.
- Orografik (Yamaç) Yağışlar
- Nemli hava kütlelerinin bir yamaç boyunca yükselerek soğumasıyla oluşan yağışlardır.
- Genelde dağların denize bakan yamaçlarında etkilidir.
- Bu tür yağışlar muson Asyası’nda, batı rüzgarlarının etkisinde kalan Kuzeybatı Avrupa ve ABD’nin batı kıyılarında etkilidir.
- Ülkemizde ise Karadeniz ve Akdeniz bölgelerinde dağların denize bakan yamaçlarında görülür.
- Frontal (Cephesel) Yağışlar
- Farklı özellikteki hava kütlelerinin karşılaşma alanına cephe denir.
- Karşılaşma alanlarında, sıcak havanın üzerinde yükselerek soğumasıyla oluşan yağışlara cephe yağışları denir.
- Orta Kuşak’ta ve 60° enlemlerinde cephe yağışları görülür.
- Yeryüzünde görülen yağışların büyük kısmı cephesel yağışlardır.
- Cephe yağışları Türkiye’de en çok Akdeniz Bölgesi’nde kışın görülmektedir.
Yağış Biçimleri
Oluşturdukları yere göre:
- Yerde Yoğunlaşma Biçimleri:
- Yeryüzünün aşırı soğumasıyla zeminde yoğunlaşarak oluşan yağışlardır. (çiy, kırağı ve kırç)
- Atmosferde (Yüksekte) Yoğunlaşma Biçimleri:
- Su buharının yükselerek yoğunlaşmasıyla oluşan yağışlardır. (yağmur, kar ve dolu).
Oluşturdukları sıcaklığa göre:
- 0°C’nin üstünde sıvı biçiminde olanlar: Çiy, yağmur.
- 0°C’nin altında katı biçiminde olanlar: Kar, kırağı, kırç.
Yağış Rejimi
- Yağış rejimi; yağışın yıl içinde aylara ve mevsimlere göre dağılışıdır.
- Bir bölgede yıl içinde her mevsim yeterli yağış görülüyorsa yağış rejimi “düzenli” (Ekvator, ılıman okyanus…), yıl içinde kurak mevsimler yaşanıyorsa yağış rejimi “düzensizdir” (Akdeniz, muson, step…).
- Yağış rejimi; bitki örtüsü, tarım ürünleri, akarsu rejimleri ve toprak türleri gibi birçok olay üzerinde etkilidir.
Yeryüzünde en fazla yağış alan yerler;
- Ekvator çevresi (yükselici hava nedeniyle
- Muson Asyası (okyanustan gelen rüzgarlar nedeniyle)
- Orta Kuşak karalarının batı kıyıları (batı rüzgarları nedeniyle)
Yeryüzünde en az yağış alan yerler;
- Dinamik Yüksek Basınç alanları (30° enlemlerindeki alçalıcı hava nedeniyle)
- Termik Yüksek Basınç alanları (Kutuplarda buharlaşmanın azlığı nedeniyle)
- Denize uzaklık nedeniyle karaların iç kesimleri (nem azlığı nedeniyle)
Buharlaşma
- Suların ısı alarak gaz haline geçmesine buharlaşma denir.
- Buharlaşma “evaporimetre” ile ölçülür.
- Buharlaşma sıcaklık, su yüzeyi ve su miktarı ile ilgilidir.
Kuraklık
- Bir bölgede gerekli olan suyun uzun bir süre bulunmayışı kuraklık olarak isimlendirilir.
- Kuraklıkta suyun eksikliği vardır.
- Kuraklıkta yağış yetersizliği, yağış rejimi ve sıcaklık (buharlaşma) etkilidir.
- Kuraklık tarıma, sanayiye, barajlara ve yeraltı sularına zarar veren önemli bir afettir.
Not: Kaynak olarak Pegem Akademi yayınlarından faydalanılmış, Çalışma düzeninde hazırlanmıştır.